Uygulama Logo
KOSKİ
BEYŞEHİR GÖLÜ
YAPAY ZEKA NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Sevgi Nur KARA
Sevgi Nur KARA Bilgisayar Mühendisi

Yapay zeka (YZ), kabaca bilgisayarlara “düşünmeyi öğretme” çabasıdır — tabii kendi başına felsefe yapabilecek düzeyde değil henüz. Bu alanın amacı, makinelerin deneyimlerinden öğrenmesini, verilerden anlam çıkarmasını ve mantıklı kararlar verebilmesini sağlamaktır. Başka bir deyişle, yapay zeka insan zekasının bazı işlevlerini taklit etmeye çalışan ama hâlâ “insan gibi hissetmeyen” bir sistemler topluluğudur. Bu işin kalbinde bilgisayar bilimi, istatistik ve veri bilimi vardır; bir anlamda yapay zekâ, matematikle yoğrulmuş bir merak ürünüdür.

Alt dallarına baktığımızda makine öğrenmesi (Machine Learning), verilerden örüntüler çıkararak sistemin kendini geliştirmesine olanak tanır; derin öğrenme (Deep Learning) ise insan beynine öykünen yapay sinir ağlarıyla katman katman analiz yapar. Doğal dil işleme (Natural Language Processing), makinelerin bizimle aynı dili konuşma becerisi kazanmasını sağlar (her ne kadar bazen bizi hâlâ yanlış anlasalar da); bilgisayarlı görü (Computer Vision) ise makinelerin gözünü açar, görüntüleri “görüp” anlamlandırmasına izin verir. Bu alt dalların birleşimi, yapay zekayı laboratuvarlardan çıkarıp sağlık, eğitim, finans ve tarım gibi alanlarda sahneye taşıdı.

Fakat işin aslı şu: Her yazılım “zekâ” değildir. Bir sistemin gerçekten akıllı sayılabilmesi için, tıpkı bir insan gibi yeni durumlardan öğrenebilmesi ve uyum sağlayabilmesi gerekir. Önceden belirlenmiş kuralların dışına çıkamayan programlar, aslında “zeki” değil “itaatkâr”dır. Mesela, bir hesap makinesi ne kadar hızlı olursa olsun, geçmiş işlemlerden bir şey öğrenmez — 2 + 2 hep 4’tür, hiç “acaba bu sefer farklı mı olsa?” diye düşünmez. Ya da o meşhur otomatik çağrı sistemleri, size “1’e basın, 2’ye basın” dedikten sonra farklı bir şey söylerseniz şaşırır, sistem donar ve sonunda “lütfen tekrar deneyin” der. Bu tür sistemler, algoritmik otomasyonun örnekleridir; zekâdan ziyade komut ezberlerler. Oysa yapay zeka, bu tür sabit kuralların ötesine geçerek verilerden öğrenir, tahmin yapar ve değişen koşullara uyum sağlar.

Bir diğer yanlış anlama da, yapay zekanın duygulara veya bilince sahip olduğu düşüncesidir. Gerçekte, makineler ne empati kurabilir ne sezgisel davranabilir ne de “bugün moralim bozuk, işlem yapmayayım” diyebilir. Yapay zeka, bir duygu değil, bir denklem ürünüdür. Ayrıca, bu teknolojiyi “sihirli bir kutu” olarak görmek de yanlıştır. YZ’nin perde arkasında karmaşık matematik, algoritmalar, veri işleme süreçleri ve oldukça güçlü donanımlar vardır. Yani ortada sihir değil, mühendislik vardır — ama kabul etmek gerekir ki, bu mühendislik bazen sihre oldukça benzer sonuçlar yaratabiliyor.

Bugün yapay zeka, hayatımızın neredeyse her alanına sızmış durumda. Navigasyon sistemleri bize en kısa yolu bulurken, sesli asistanlar kahvemizi nasıl sevdiğimizi öğreniyor. E-ticaret siteleri beğenilerimize göre ürün öneriyor, hastanelerde yapay zekalı sistemler doktorlara teşhis desteği veriyor. Kısacası, YZ verimliliği artırıyor, zamanı tasarruflu kullanmamızı sağlıyor ve yeni meslek alanlarının kapısını aralıyor.

Sonuç olarak, yapay zeka artık yalnızca bir bilim kurgu malzemesi değil, geleceğin yapı taşlarından biridir. Henüz dünyayı ele geçirmeye niyeti olmasa da, hayatımızın merkezinde yenilikçi ve dönüştürücü bir güç olarak kalacağı kesin.

Etiketler: Yapay Zeka