KOSKİ GENEL MÜDÜRÜ DEMİR GAZİANTEP’TEKİ RİSK YÖNETİMİ
ÇALIŞTAYI’NA KATILDI
Konya Büyükşehir
Belediyesi KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi
Genel Müdürlüğü tarafından Gaziantep'te düzenlenen "Kaynaktan Musluğa İçme
ve Kullanma Su Güvenliği Planlarının Hazırlanması Tanıtım Toplantısı ve Risk
Yönetimi Çalıştayı" programına katıldı. Afet öncesi şehirlerde alınması
gereken tedbirlere değinen Demir, şehir planları yapılırken oluşturulacak
yerleşim yerinde; su, kanalizasyon, elektrik, doğalgaz, fiber ve benzeri
altyapı sisteminin de göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerek, “Diğer
yandan modern kentlerde tüm altyapının sayısallaştırarak CBS’ye (Coğrafi Bilgi
Sistemi) işlenmesi gerekiyor” dedi.
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Demir, Gaziantep’te
düzenlenen "Kaynaktan Musluğa İçme ve Kullanma Su Güvenliği Planlarının
Hazırlanması Tanıtım Toplantısı ve Risk Yönetimi Çalıştayı"na katıldı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
tarafından düzenlenen çalıştayda "İçme Suyu Güvenliği Planı"
yaklaşımının benimsenmesi, halk sağlığının korunması, garanti altına alınması
ve içme suyu sisteminin iyileştirilmesindeki etkili yollar ele alındı.
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Tarım ve Orman Bakan
Yardımcısı Veysel Tiryaki, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin,
Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Sönmezler, Tarım ve
Orman Bakanlığı üst düzey yetkilileri ve çeşitli illerin İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü personelinin katıldığı çalıştayda konuşan KOSKİ Genel Müdürü Ahmet
Demir, KOSKİ’nin su yönetimiyle ilgili yaptığı çalışmaları anlattı.
“MODERN VE GÜVENLİ
ŞEHİRLER DİRENÇLİ ALTYAPIYLA MÜMKÜNDÜR”
Afet öncesi alınması gereken tedbirlerin neler olması
gerektiği sorusuna cevap veren Demir, “1927 yılında nüfusun yüzde 24’ü
şehirlerde yüzde 76’sı kırsalda yaşarken 1950 yılından sonra Marshall yardımlarının
gelmesiyle şehirlerdeki iş alanları arttı. Buna bağlı olarak kırsaldan şehre
göçlerin başladığı tarih itibariyle, şehre gelenler kendi bölgelerinden olan
nüfusla belli yerlere yerleşti. Böylelikle plansız, fen ve teknik kurallarına uygun
olmayan çarpık kentleşme oluştu. Bu bölgelerde altyapı hizmetleri vatandaşlar
tarafından usulüne uygun olmayan şekilde yapıldı. Dolayısıyla şehirler çapında bu
tür bölgelerde dirençli altyapı oluşmamıştır. Halbuki modern ve güvenli
şehirler dirençli altyapıya sahip olmakla mümkündür” dedi.
“TÜM ALTYAPI
SAYISALLAŞTIRILARAK CBS’YE İŞLENMELİDİR”
Şehir planları yapılırken oluşturulacak yerleşim yerinde; su,
kanalizasyon, elektrik, doğalgaz, fiber ve benzeri altyapı sisteminin de göz
önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Demir, “Diğer yandan modern
kentlerde tüm altyapının sayısallaştırarak CBS’ye (Coğrafi Bilgi Sistemi) işlenmesi
gerekiyor. Afet öncesi afete maruz kalmış şehirlerin daha hızlı ve etkin hizmet
sunabilmesi açısından şehir altyapılarından belli standartlardaki malzemelerin
kullanılması ve stoklanması konusu çok önemli. Afet öncesi kurumların daha
önceden koordine edilmesi ve burada görev alan kurumların da o bölgeyle ilgili önceden
bilgi sahibi olması gerekiyor. Afete maruz kalan şehir en yakında bulunan
güvenli bir başka bir yerleşim yerine gitmektedir. Dolayısıyla deprem veya taşkın
riski az olan bölgenin altyapı projeksiyonları gelecekteki nüfusa göre değil;
afet dönemlerinde alacağı riske göre hesaplanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından çalıştay panel ve sunumlarla devam
etti.